5 Mart 2010 Cuma

minima moralia




...

"Hızla giden arabanın içinden gördüğü şeyi kaydetmez göz çünkü; silinen manzara da kendi taşıdığından fazla iz bırakmaz."


"vermenin yozlaşması, o iç karartıcı icattan, 'hediyelik eşya' diye üretilen şeylerden de anlaşılabiliyor; kişinin ne vereceğini bilmediği çünkü aslında vermek istemediği varsayımına dayanıyor bu yeni icat. bu ürünler de alıcıları kadar bağlantısız. başından beri birer uyuşturucuydular pazarda."


"para düşüncesi ve peşinden getirdiği bütün çatışmalar, kaçınılmaz biçimde, en şefkatli, en erotik, en yüceltilmiş ilişkilere bile sızar. bu yüzden, kültürel eleştiri de, tutarlılık mantığına ve doğruluk ruhuna bağlı kalmak adına, bütün ilişkilerin açıkça ve amansızca kendi maddi kökenlerine indirgenmesini, tarafların çıkarlarına göre oluşmuş bir maddi bağlantıya eşitlenmesini talep edebilir"


"proust nazikti: kendini yazardan daha zeki olma mahcubiyetinden kurtarıyordu okuru."


"on dokuzuncu yüzyılda almanlar düşlerinin resmini yaptılar. sonuç bir sebzeydi. fransızlarınsa bir sebze resmi yapmaları bile yetiyordu, ortaya çıkanın bir düş olması için"


"mutlu olup olmadığımızı rüzgarın sesinden anlayabilirz. mutsuz insana evinin korunaksızlığını anımsatır bu ses, onu kuş uykularından, huzursuz düşlerinden uyandırarak. mutlu adam içinse korunmuşluğun şarkısıdır; öfkeli uğultusunda, artık ona karşı etkisiz olduğunu itiraf eden fısıltıyı da işitir."

...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder