22 Aralık 2009 Salı

dublörün dilemması





...

"hayatının geri kalanını birisiyle geçirmek istediğini anladığın zaman, hayatının geri kalanının bir an önce başlamasını dilersin."

"- bir gözlük almalısın geronimo.
- neden?
- her defasında dudaklarımı ıskalıyorsun."

"(...) bonkörce iletişimsel avanslar veren bir tevazu amelesi; karizmasını istikrarlı bir diğerkamlıkla örtbas ederek yatin edici pasifliğe varan bir mistiğim."
...

18 Aralık 2009 Cuma

araf



...



"burada çatılar çığlık atsa da konuşan sokaklardır.öfkesi bilenmiş, hüsrana bulanmış, tortu tortu keder ve katman neşeli seslerin karışımıyla sokaklara zonklar hayat; şehrin üzerinde asılı duran uğultuya eşlik eder denizin daimi hışırtısı, bu cehennemi tarrakayı önüne katıp götürmek istermiş gibi. bitimsiz dalaşların şehridir istanbul – erkeklerle erkekler, kadınlarla erkekler, hayatla ölüm arasında. velvele öyle kesiftir ki en hafif bir çıtırtı bile uzaklardaki bir çığlıkla bütünleşerek ana ezginin dokusunu emiverir.dikkatle kulak kabartırsanız alttan alta ritim fark edersiniz.istanbul’da sokakların nabzı, üzerlerinden akıp giden hayatınkinden daha ahenkli atar."



" grift sokakların şehridir bu şehir. sanki bütün bu abideler, asırlık malikâneler, genişleyen banliyöler hatta denizin kendisi dahi bulundukları yere sırf sokaklar onlara açılsın diye konmuşlardır. buna mükabil her sokak bir öte diyara uzanan geçitten ziyade şimdi tümüyle, dönüşsüzce kaybolmuş bir yoldan doğan sapaktır. istanbul'da önemli olan sokakların sizi götürdüğü yer değil kendileridir. belki de bu yüzden bütün şehir orta yerde kesiliveren çıkmaz sokaklarla doludur."

...